düş/üyor gece sabaha doğru
dişleri kıtırdıyor köklerinde 
iki sivil bitiveriyor hemen 
dibinde et kokusu iskender
bir hayalken kelimeler 
devrik bir ünlemin üstünden
bir cümle gibi düşü/yor
parça pinçik tesellisiz 
çiğnemeden yuttuğu hayat
lapa lapa çocukluğuna düş/üyor
fincanda çorba sonbahar
sırta hırka yalnızlık
eeehh! deyip demekle kalır
voltaların bitimsizliğine
şairane düşü/yor hem 
nasıl olsa hiç 
dönmese bile
herkes uykusunda
belki yüzü sırtı üstü
bir de tozu toprağı kentin
dudaklarında
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder