29 Aralık 2010

dil altı

sabah uyanıyorum; bir geç kalmışlık huzursuzluğu
geç değilse bile erken de olmaz ki hiç
başım ağrımıyor neyse ki, huyunda yok
bazen sigara yakıyorum, illa küfür ediyorum içimden sonra
omuz, kucak, deniz, çimen, rüzgar
birşeylere bıraksam ya kendimi
duman alıp götürüyor yine
vapur alıyor, sarı alıyor
kahveden tanıdığım bir adam selam veriyor geçerken
mimar hayata dokunuyor!

hep bir tesellisi var ya hayatın, hastasıyım



21 Aralık 2010

b kapısı

göz göze geldim geçen gün
bir motor sesiydi, geçti, geceydi yine
yavaşça aktı saniyenin bilmemkaçında
belki bir robottu, üç beş puanın peşinde
çorbamdaki sinek kadar bile sevmedim ki ben onu
yanlış anlaşılmasın bu şiirde romantizm yok
anlama da çomak sokarım
aranmayın boşuna
eğer illa aranacaksanız elletmeyin kendinizi
mevlayı çıkarın cepten gerekirse, bari bulan sevinsin
belası bize kalacak ne olsa